12 Şubat 2008 Salı

BÜLENT ÖZCAN hayatı ve şiirleri

Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma

Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Beni bir sağucu mu sanırlar
Tünedikleri ömrün kâhinidir onlar
Dökerler kanatlarını rehin bir nehrin avlusuna
Gelir bana konuk olurlar

Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Sesini sebil etmiş çeşmeler durulanır
Güvercin uykulardan bir menekşe uyanır
Zamanın aynasında salınır salkım söğüt
Göğün kırlangıcını şu ağaç tanrı sanır


Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Baharı firar etmiş bahçelerin imlası dökülür
Bir serçenin düşünü hayra yorar bir bilge
Dalında yaprak çürür
Evren küçülür

Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Tanrının üvey çocuğu mudur onlar
Bu yüzden mi şairlere dokunurlar
Göğün yorgun yüzünde sessiz uyurlar

Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Hüznüme usul usul yağar kar...

Şubat 2001,

Enfield Island Village, Londra








en güzel ben ölürüm

Böyle umut doluyken tepeden tırnağa
Böyle seviyorken seni amansız
Böyle değerliyken
Böyle yüceyken sevda
En güzel ben ölürüm
K e s i n! ..

Ağustos 1993, Gaziantep










BİR İLKYAZ DÜŞÜDÜR ÖLÜM

Bir ilkyaz düşüdür ölüm
Sevi ateşidir ölüm
Her an yaratır kendini
Çoğuldur, dişidir ölüm..

Bülent ÖZCAN






ÇOCUKLUK MEVSİMİ



Çocukluk mevsimi ne çabuk geçti,

Hayaller güzeldi, düşler güzeldi...
Annelerin yüzü daha güleçti,

Baharlar güzeldi, kışlar güzeldi...

Bulutlar üstüne ne düşler
kurdum,
Sapanla devleri gözünden vurdum,
Gece Kaf Dağı�na çıkıp
oturdum,
Zümrüt Anka denen kuşlar güzeldi...

Bir çağı yürürdüm iki
adımla,
Kişnerdi dal atım bağladığımda,
Kaybolan bilyeme ağladığımda,

Gözümden süzülen yaşlar güzeldi...


Eylül `89, Gaziantep






DÜŞ ÖRTEN



Salınır şiirim uykuda
Yanar diri imgelerim
Yüreğim mürekkep
lekesi
Damıtır acıyı güzellerim


Hüznümü kanatır bir dize
Süzülüp içinden dizelerin
Gezerim bir
bir sözcükleri
Yüzümü Nil�e dökerim


Benim uslu çocuk yanım
Söyle nerde yitik gemin
Kıyı belledin
göğü hep
Denizini görmediğin...


Bülent ÖZCAN






Ezgisi Mavi



Usul usul açıyorsun içimde
düş ırmağı bir göğü
güzelliyorsun
bir ezgi düşürüyorsun mavi
kanatlanıp güzü elliyorsun


Usul usul açıyorsun içimde
uzun bir zamanı demliyorsun
yokluktan
geliyorsun hünerli
bir ömrü yeniden deniyorsun

Usul usul açıyorsun
içimde
sözcük sözcük çoğalıyorsun
bir imge oluyorsun bu şiirde

dokunduğum an kanıyorsun


18 Ağustos 2003, Londra, İngiltere






Gelincik Tozları



Okumadan atladığın sayfalar,
Hayatının kırık notlarıdır...

Anılar şimdi o yorgun sular,
Bu şiirin kanayan rüzgârıdır...


Her ırmak kendi göğüne yaslanır
Her kuş kendi göğünü gök sanır...

Sahiplenerek yürüdüğün o ömür var ya;
Havada uçuşan gelincik tozlarıdır...



11 Ocak 2001,
Enfıeld Island Village, Londra








G Ü
Z E L L E M E



Uyku, ölümün meleğidir;
Şiir, şairlerin dileği...
Zaman, tanrıların eleğidir;

Barış, çocukların yüreği...

Aşk, canın ipeğidir;
Umut, hüznün
bebeği...
İnsan, insan emeğidir;
Ölüm, yaşam gereği...


10 Temmuz 2000,
Hucknall-Notts./İngiltere








Kanayan Ömrüm Benim



Anam
Hep aynı güzel kadın

Duygulu içten cana yakın
İkizim
Üşüyen sıcak yanım

Anam

Yüreğimde süren ışkın
Göğü kuşatılmış mavi
Şiirimi yurt edinen kuş
sürüsü
Çağlanın çağıldayan yeşili
Sürgün göğümün yağmur bulutu

Çocukluğumun yitik türküsü

Anam
Ateşin ağzı
Acının yalazı

Serçenin kanı
Ruhumu seyre durduğum aynam
Tanrıya komşu bahçem

Çocukların kiraz çaldığı

Anam
Umudun soluk alışı
Suyun
kendine akan tarihi
Toprağın alın teri
Rüzgârın uyuduğu vadi
Yarım
kalmış şiirlerin adresi
Kelebeğin çiçekten elleri

Anam
Kendini
doğuran kadın
Yunus�un bilge yüreği
Kanayan ömrüm benim


7 Ocak 2001,
Enfield Island Village, Londra

KUŞ İZLERİ



Her yanda kuş izleri
Oysa vakit çok erken
Yüklenip dizeleri
Uzaklara
giderken:

Dudağımda bir çiğdem
Ölürüm kederimden...


Eylül 1997, Londra








Ş i i r S o n s u z l u ğ u



Zamanların ötesinde bir zaman
Düşleri zamana
Zamanı şiire kuruyorum
Şiir sonsuz ey ozan
Yazamazsın! ..

Yazılmayanın şiirini yazmalı
Yıldızlar
ayakta
Yapraklar uykudayken daha...

Şiiri zamana
Zamanı rüyaya
sığdıramazsın
Şiir sonsuz ey ozan
Bir fındık kabuğunda
Gökyüzü düşün

Gökyüzünü tutamazsın!..


Kasım 1991, Gaziantep








YALNIZLIKTAN ÜŞÜYOR İÇİMDE
KELİMELER



Kederden kendime köprüler yapıyorum
Kıldan ince kılıçtan keskince
köprüler
Her köprüden bir şiir okuyup geçiyorum
Yalnızlıktan üşüyor içimde
kelimeler

Yüzünün denizinden atlaslar biçiyorum
Kendimden çok uzağa
gitsem de çok kereler
Şiir ki salt coşkuyla yazılmaz
biliyorum
Yalnızlıktan üşüyor içimde kelimeler

Çok ölmüş bir şairim
yıldızlardan daha çok
Dalında uğuldayan şu rüzgârdan daha çok
Çok ölmüş
yoksul ölmüş ama en erken ölmüş
Yalnızlıktan üşüyor içimde
kelimeler


Aralık 1997, Londra, İngiltere

Hiç yorum yok: